26 Aralık 2012 Çarşamba

Gidesim geliyor.

Ne zaman bu sehirden kaçıp gitme isteği gelse, bir köşeye oturup geçmesini bekliyorum; Gidersem dönmem çünkü, biliyorum.
Biliyorum tabi. Gerci gitme imkanım olsa durman ki buralarda. İstanbul insanı fazla yoruyor. Yoruyor yormasınada azcık uzak kalsam da hemen özleyesim geliyor. Nasıl bi şehirsin ki böyle sana kızıp gidesim gelsede yinede sana dönüyorum. Yani bu demek oluyorki ben tilkiyim sen kürkçü dükkanı. Aslında gitsem dönmem ki. Sevdiğim insanlar burda olmasalar dönermiyim. Dönmem dönmem.
 Zaten yavaş yavaş yitiriyorum o insanlarıda.
Öyle anlar oluyorki; içinde bulunduğum durumu kimseye anlatamıyorum. Anlatsam da kimse anlamaz zaten. Çıkıpda biri demiyorki "hadi kalk gidelim bu şehirden kafamızı dinleyelim" galiba bunun olması için biraz beklemeliyim. Birazdan dahada fazla olabilir evet. 
Öyle ya da böyle yine İstanbuldayım, olmaya da devam edeceğim. Ta ki sevdiklerimi yitirene kadar..
"İzmir izmir izmir izmir izmir. " diye sayıklaya sayıklıya uyuyacağım.


Dip not: hadi gaza getirinde gideyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder